Robert Johnson - Bluesland
Robert Johnson, blues müziğinin efsanevi ve gizemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. Doğum tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte, 8 Mayıs 1911 veya 1912 olarak tahmin edilmektedir. Mississippi Deltası’nın müzikal zenginliği ve derin bir şekilde etkileyen acı dolu yaşam hikayesi, onu müziğe dair efsanelerin arasına yerleştirmiştir.
1. Gençlik ve Müziğe Başlangıç
Robert Johnson, müziğe olan ilgisini küçük yaşlarda keşfetti. Babasının çaldığı harmonica ile ilk teması, onun müziğe olan doğal yeteneğini gösterdi. Daha sonra, arkadaşları arasında “Rabbit Foot” lakabıyla anılan Son House adlı blues müziğiyle ilgilenen bir müzisyenle tanıştı. Son House, Johnson’a gitar çalmayı öğretti ve onun müziğine olan tutkusunu besledi.
2. Köylerdeki Gezileri
Gençlik yıllarında, Robert Johnson, çevre kasaba ve köylerde müziğini icra ederek, dinleyicilerini etkilemeye çalıştı. Tutkulu vokali ve gitar becerileri sayesinde, hızla ünlenen bir müzisyen haline geldi. Birçok kez açık hava etkinliklerinde ve sokak köşelerinde çaldığı söylenir. O dönemde birçok blues sanatçısı gibi, müziği büyük ölçüde yaşantısının güçlükleri ve acıları üzerine kurulu olmuştu.
3. Müziğinin Özgünlüğü
Robert Johnson’ın müziği, blues müziğinin en derin ve içten ifadelerinden birini taşıyordu. Özellikle gitar çalarken kullandığı akılda kalıcı rifler ve tekniği, onu diğer blues sanatçılarından ayırıyordu. O dönemde müzik dünyasında, Johnson’ın gitar çalma stili ve vokal tarzıyla benzeri pek az müzisyen bulunmaktaydı. Birçok blues şarkıcısı ve müzisyen, onun olağanüstü yeteneğini takdir ediyor ve ondan etkileniyordu.
4. Efsaneler ve Mitler
Robert Johnson hakkında dilden dile dolaşan birçok mit ve efsane vardır. En ünlüsü, “Çapraz Yolcu” efsanesidir. Bu efsaneye göre, Johnson bir gün bir çapraz yolun kavşağında, beliren bir figürle (genellikle Şeytan olarak adlandırılır) anlaşma yapar ve müziğinde üstün bir yetenek kazanır. Anlaşma sonucunda ruhunu satmış olabileceği söylenir. Mit, Johnson’ın kısa süre içinde müzikal yeteneğini mucizevi bir şekilde geliştirdiği şeklinde anlatılır ve birçok şarkısında bu tür ima ve semboller bulunur.
5. Kayıtları ve Mirası
Robert Johnson, müziğini yaşadığı dönemde çok az kaydedebildi. Hayatı boyunca sadece 29 şarkı kaydettiği düşünülüyor. 1936 ve 1937 yıllarında iki kayıt seansı düzenlemiş ve 41 şarkı kaydedilmiştir. Bu kayıtlar, onun hayatı boyunca gösterdiği olağanüstü müzikal yeteneğini gözler önüne seriyor. Ancak, onun müziği ve şöhreti, ölümünden sonra, 1960’larda blues müziğinin yeniden keşfedilmesiyle birlikte patlama yapmıştır.
6. Etkileri ve Mirasçıları
Robert Johnson’ın etkisi, ölümünden sonra bile müziğe yansımaya devam etti. 1960’larda, genç rock müzisyenleri blues’a yönelmeye ve onun müziğine duyulan hayranlık arttı. Eric Clapton, Keith Richards, Jimi Hendrix ve Led Zeppelin gibi ünlü rock müzisyenleri, onun eserlerinden etkilenerek onu yeniden canlandırdı ve blues müziğini rock tarihine taşıdı.
Robert Johnson, hayatının kısa süresine rağmen, blues müziğinin derinliklerine işlemiş ve sonsuz bir etki bırakmıştır. Müziği ve yaşam öyküsü, onu unutulmaz kılmış ve blues müziğinin temel taşlarından biri olarak kabul edilmesini sağlamıştır. Bugün bile, onun müziği birçok insanı etkilemeye ve ilham vermeye devam etmektedir.
Robert Johnson’un İzinde: Mavi Ruhun Melodileri
- “Cross Road Blues”
- “Love in Vain Blues”
- “Hellhound on My Trail”
- “Sweet Home Chicago”
- “Come On in My Kitchen”
- “Walkin’ Blues”
- “Kind Hearted Woman Blues”
- “Me and the Devil Blues”
- “I Believe I’ll Dust My Broom”
- “Stones in My Passway”
- “Terraplane Blues”
- “Stop Breakin’ Down Blues”
- “Traveling Riverside Blues”
